en gevşek

en gevşek
loosest

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • gevşek — sf., ği 1) Sıkı veya gergin olmayan, gevşemiş olan Bizim dost, gevşek kravatıyla, çözük yakasını şöyle bir okşadı. Ç. Altan 2) mec. Cansız, hareketsiz, iradesiz 3) zf., mec. İlgisiz, kayıtsız bir biçimde Bu konuda gevşek davranırsanız periler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gevşek ağızlı — sf. Geveze, boşboğaz (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gevşek vurgu — is., dbl. Üzerinde vurgu olan bir ünlüden sonra, ünsüzle başlayan bir hecenin gelişiyle zayıflayan vurgu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzı gevşek — sf., ği Sır saklamaz, sır tutmaz (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emanet eşeğin yuları gevşek olur — bir kimseye emanet edilen şeyin o kimse tarafından iyi korunmadığı her zaman görülen olaylardandır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uçkuruna gevşek olmak — iffetine bağlı olmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küwşek — gevşek, yumuşak, sölpük I, 479bkz: kewşek § küw;ek et; gevşek, sölpük et I, 479 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • çüzük — gevşek, açık, küşade …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lökçe — gevşek, boş, bi perva adam …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıgrumak — gevşek şey sertleşmek, III, 280 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • çöjülmek — gevşek ip gerilmek; uzayıp silnmek II, 132bkz: çüjülmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”